FOR THE
FATHERLAND!
Relic Entertainment tarafından geliştirilen ve THQ tarafından 2006
yılında piyasaya sürülmesiyle beraber RTS türünde gerek grafik olarak,
gerek oynanış olarak bir çok devrim yapan Company of Heroes, 2. ek
paketi Tales of Valor ile tekrar karşımızda. Bildiğiniz gibi 1. ek
paket olan Opposing Fronts ile beraber İngiltere (2. Ordu) ve Alman
Panzer Elite (Panzer-Lehr-Division) oyuna dahil olmuştu. 2. ek paketin
duyurulmasıyla beraber bütün fan portallarında akla gelen ilk şey;
Ruslar yada Japonlar oyuna dahil olacak mıydı? Maalesef Tales of
Valor'da Doğu Cephesi ve Pasifik yer almıyor. Esasen oyunun şu anki
durumunu düşününce Ruslar yada Japonların eklenmesi hiç de mümkün
görünmüyordu. Tarihe bakarsak, mevcut oyundaki Amerika ve İngiltere
savaş zamanı müttefikleri olan Ruslarla hemen hemen hiç aynı cepheyi
paylaşmadılar. Aynı durum Almanya ve Japonya için de geçerliydi. Ve bu
çoklu oyunculu kısım için büyük sorunlar yaratırdı. Örneğin Ruslar
oyuna eklencek olsaydı Operation Barbarossa (Almanya'nın Rusya'ya
saldırsı - 1941) gibi bir savaş mutlaka işlenmek zorunda kalınacaktı ve
bu da oyunun başlı başına değişmesi anlamına geliyordu. Çünkü Rusya'nın
işgali sırasında yıl 1941'di ve dolayısıyla silah teknolojisi savaşın
son zamanlarına göre epey gerideydi. Örneğin oyunun vazgeçilmezlerinden
olan StG44 (Sturmgewehr 44) taaruz tüfeği ve savaşın en başarılı tank
yok edicisi olarak kabul edilen Jagdpanther ilk olarak 1944'de hizmete
girmiştir. Aynı şekilde Rusların ektili silahlarından olan PPSh-41
ancak Alman saldırısından 4 ay sonra hizmete girebilmiştir. Yani oyuna
Rusya'yı eklemek başlı başına yeni bir oyun yapmak demek anlamına
geliyordu. Aynı durum Pasifik; Amerika ve Japonya savaşı için de
geçerli. Bu 2 önemli cepheyi oyuna dahil etmek bu yüzden çok güç. Relic
Entertainment'dan gelen dedikodular bunun ancak "Company of Heroes 2"
ile beraber mümkün olabileceği yönünde. Company of Heroes'un hikayesi
ilk olarak D-Day (Meşhur Normandiya Çıkarması; 6 Haziran 1944)
harekatıyla başladı ve Opposing Fronts ile yine D-Day sonrası
çarpışmalarla devam etti. Tales of Valor da aynı şekilde D-Day
sonrasını konu alıyor.
Company of Heroes: Tales of Valor her ne kadar bir ek paket olarak
görünse de, daha önce çıkan diğer Company of Heroes oyunları gibi tek
başına oynanabilir olarak çıktı. Yani Tales of Valor'u oynamak için
Company of Heroes ya da CoH: Opposing Fronts'a ihtiyaç duymuyorsunuz.
Oyun 3 yeni senaryo, 3 yeni çoklu oyuncu modu, çoklu oyunculu kısım
için bir çok yeni harita ve 9 yeni araç ile beraber geliyor. 2. Dünya
Savaşında yaşanmış gerçek olayları konu alan bu senaryolar ile savaşın
acımasız atmosferini soluyoruz. Tek rahatsız edici konu senaryolar epey
kısa sürüyor ve her birini bir kaç saat içinde bitirebiliyorsunuz. Her
senaryo kendi içerisinde 3 görevden oluşuyor. Senaryoların ikisini
Alman, birini ise Müttefik kuvvetleri kontrol ederek oynuyoruz. Kişisel
olarak Company of Heroes'u bir bakıma da bu yüzden çok seviyorum.
Bizlere sadece Müttefikler değil, Alman kuvvetleriyle de oynama şansını
tanıyor. Amerikan propagandasından en büyük zararı gören oyun
sektöründe neyseki Relic Entertainment gibi objektif çalışabilen
yapımcılar da var.
Senaryo: Tiger Ace
Tiger Ace, Fransa'nın Villers-Bocage şehrinde geçiyor. 2. Dünya
savaşının en başarılı ve en ünlü tank kumandanı olan
SS-Hauptsturmführer (Yüzbaşı) Michael Wittmann, Doğu Cephesindeki
başarılarıyla Knight's Cross (Şovalye Haçı)'na layık görülmüştü. Doğu
Cepehesindeki büyük başarısından sonra kendisini Fransa'da bulacak ve
İngiliz 7. Zırhlı tümenine bağlı keşif birliklerini nerdeyse tek başına
durduracaktı. Bu İngiliz birlikleri aynı zamanda "Desert Rats" adıyla
Afrika'da isim yapmış tecrübeli birliklerdi. Bu efsanevi çarpışmadan
kısaca bahsetmek gerekirse; D-Day'den 1 hafta kadar sonrası, 13 Haziran
1944. Müttefikler Normandiya çıkarmasını emin bir şekilde devam
ettiriyorlardı. Alman 352. Piyade birlikleri ile çarpışmakta olan
Amerikalılar, Villers-Bocage şehrine hareket etmek üzere emir alan
İngiliz 7. Piyade Tümeni ile Alman Panzer-Lehr Tümeni arasında bir
boşluk oluşturmaya çalışıyordu. Villers-Bocage'a varan İngilizler ikmal
yaptıktan sonra 2. hedefleri olan 213 nolu tepeye doğru hareket
ettiler. Wittmann kendilerinden 200 metre kadar uzaktan geçmekte olan
İngiliz konvoyunu tespit etti. Bölüğündeki diğer 4 Tigerı 213 nolu
tepeye gönderdikten sonra İngilizlere anayoldan saldırıya geçti.
Wittmann yaklaşık 15 dakika süren çarpışma sonucunda 12 tank, 2
anti-tank topu, 13 zırhlı taşıma aracı yok etmişti. Wittmann şehrin dış
kısımlarına ulaştı ve şehir arazisinde piyade desteği olmadan hareket
etmenin tehlikeli olduğunun farkındaydı. Geri dönmeye kadar verdiğinde
İngiliz 1. Piyade tugayının anti-tank saldırısına uğradı ve Tiger'ı
etkisiz hale geldi. Wittmann ve ekibi tanktan kurtulmayı başararak
şehre 7 km uzaklıktaki Panzer-Lehr mevzilerine ulaştılar. Bu sırada
Wittmann'ın bölüğü 213 nolu tepedeki tüm İngiliz birliklerini yok
ederek 30 esir almışlardı. Günün sonunda Wittmann'ın bölüğü 4 Sherman
Firefly, 20 Cromwell, 3 Stuart, 3 M4 Sherman OP, 14 half-track, 16 Bren
Zırhlı Taşıyıcı ve 2, 6 pounder anti-tank topu yok etmişti. Ertesi gün
İngilizler şehri terk edecek ve sonraki 2 ay boyunca Almanlar kasabayı
ellerinde tutacaklardı.
Villers-Bocage sonrası; Ülke çapında bir kahraman haline gelen
Wittmann bir çok şekilde propaganda aracı olarak kullanıldı ve "The
Black Baron" takma adını aldı. Ölümüne kadar müttefik birliklerine
korku salmaya devam etti. 8 Ağustos gecesi halen kim ve ne tarafından
imha edildiği bilinmeyen Tiger007'sinin içinde mürettabatı ile birlikte
öldürüldüğünde 30 yaşındaydı. Hayatı boyunca 138 tank, 132 anti-tank
topu ve sayısız zırhlı araç yok etmiştir.
Tiger Ace bize bu efsanevi çarpışmayı yaşatırken oynanışa da büyük
yenilikler getiriyor. Tales of Valor RTS'lerde bir devrim daha yaparak
Direct-Fire özelliğini bize sunuyor ve yine kendisini diğer RTS
oyunlarından ayırıyor. Direct-Fire tankınızın topunu istediğimiz
şekilde özgürce hareket ettirebilmemizi sağlıyor. Tiger'ınımızın özel
patlayıcı ve zırh delici mermilerini istediğimiz zaman, istediğimiz
yere ateşleyebiliyoruz. Fakat bu özellik şimdilik sadece senaryolar ve
Operation: Panzerkrieg modu için mevcut. Tankımızın ekibi şöyle; mermi
yükleyici Lizke, radyo operatörü Berndt, sürücü Schroif ve atıcı
Schultz. Bu 4 ekip elemanın her birinin yeteneklerini özel olarak
geliştirebiliyoruz. Örneğin XP punalarımızı sürücü Schroif'e yatırırsak
tankımız çok daha hızlı gitmeye başlıyor ve tankın motoruyla ilgili
etkili özelliklerimiz oluyor. Savaşta çarpıştıkça XP kazanıyoruz ve
yeni özellikleri açıyoruz. Oyundaki seslendirmeler de her zamanki gibi
çok eğlenceli olmuş. Wittmann ve ekibi devamlı panik içinde
birbirleriyle tartıştıkça siz de kendinizi savaşın içinde
hissediyorsunuz. Tiger Ace bize Villers-Bocage savaşını yaşamamız için
sunulmuş bir eser. Wittmann ve ekibi birlikte saldırıya geçmek
üzereler. Onları yalnız bırakmayın.
Senaryo: Causeway
Causeway'de Amerikan 82. Airborne'un 2. Dünya Savaşı'nın pek bilinmeyen
ama önemli çatışmalarından birine sahne olan La Fière geçiti savaşını
anlatıyor. 82. Airborne'a bağlı Able ve Baker adlı 2 mangayı kontrol
ederek geçiti güvene almaya çalışıyoruz. Able ve Baker'ın birbirlerini
tamamlayan özellikleri mevcut. Able tamamen anti-piyade odaklı agresif
bir takım iken, Baker onların tersine daha taktik ve anti-tank odaklı
bir takım. Able takımını Thompson SMG'ler ile donattığımızda tam
anlamıyla bir ölüm timi oluşturmuş oluyoruz. Baker'da bize Recoilless
Rifle(sekme şansı düşük olan bir çeşit roketatar)'lar ile anti-tank
savunması sağlıyor. Bu 2 takımı iyi kombine ederek büyük işler
başarabiliyoruz. Gelen düşman yoğunluğuna göre geliştirmeler
kullanabiliyoruz. Daha fazla şarjör kapasitesi veya fazladan bir
Recoilless Rifle almamız mümkün. Askerlerimize el bombası, dinamit,
sprint gibi bir çok ek özellik de verebiliyoruz. Bu özellikleri
kendimize has oyun stilimize göre istediğimiz gibi kullanabiliyoruz.
Şiddetli Alman saldırılarını sadece 2 grup cesur askerle püskürtmeye
hazır olun!
Senaryo: Falaise Pocket
Ağustos 1944, Normandiya'daki durum Almanlar için kötüye gitmeye devam
ediyordu. Müttefiklerin 6 Haziran'da başlattıkları saldırı yavaş ama
emin adımlarla sürüyordu. Cherbourg limanı 27 Haziran'da, önemli
noktalardan biri olan Caen şehri ise 20 Temmuz'da müteffik kuvvetlere
kaybedilmişti. Müttefiklerin sıradaki hedefleri Falaise kasabası
olacaktı. Bu senaryoda Falise'e akın eden müttefik kuvvetlerini
durdurmak için tüm gücümüzle savaşmak zorundayız. Falaise savunmasında
Luftwaffe (Alman Hava Kuvvetleri) önemli rol oynuyor. Luftwaffe yer
birlikleri bize efsanevi Flak88'leri istediğimiz yere
yerleştirebilmemize ve Direct-Fire özelliği ile bu inanılmaz aletlerin
tadını çıkarma imkanı sunuyor. Bu senaryoda Wehrmacht ve Panzer Elite
birliklerini bir arada yönetiyoruz. Aynı şekilde commander abilityleri
de miks edilmiş halde. İsterseniz tamamiyle savunma odaklı oynayabilir,
butter-fly mayınları ve booby tuzaklarından yararlanabilir, isterseniz
en iyi savunma saldırıdır mantığıyla Firestorm ve V1 gibi önemli
silahları kullanabilirsiniz. Bu gibi sayıda özelliği CP (command point)
kazandıkça açıyoruz. Şehirdeki belli karakol bölgelere asker göndererek
oradaki birlikleri uyandırmamız isteniyor. Bunu yaparak MG42,
Stormtrooper gibi farklı asker sınıflarından yararlanabiliyoruz ve aynı
zamanda karakol etrafındaki üniteler emrimiz altına giriyorlar. Falaise
Pocket da Causeway benzeri savunmaya yönelik bir oynanışa sahip.
Başlarda üzerinize gelen düzinelerce müttefik tankının Flak88'lerin
gücü altında ezilişini izlemek eğlenceli olsada, gittikçe güçlenen
müttefik saldırılarında bir süre sonra etkisiz kalacaklar. Bu noktadan
sonra ise elinizdeki sınırlı birlikler ile bir mucize bekleyeceksiniz.
FATHERLAND!
Relic Entertainment tarafından geliştirilen ve THQ tarafından 2006
yılında piyasaya sürülmesiyle beraber RTS türünde gerek grafik olarak,
gerek oynanış olarak bir çok devrim yapan Company of Heroes, 2. ek
paketi Tales of Valor ile tekrar karşımızda. Bildiğiniz gibi 1. ek
paket olan Opposing Fronts ile beraber İngiltere (2. Ordu) ve Alman
Panzer Elite (Panzer-Lehr-Division) oyuna dahil olmuştu. 2. ek paketin
duyurulmasıyla beraber bütün fan portallarında akla gelen ilk şey;
Ruslar yada Japonlar oyuna dahil olacak mıydı? Maalesef Tales of
Valor'da Doğu Cephesi ve Pasifik yer almıyor. Esasen oyunun şu anki
durumunu düşününce Ruslar yada Japonların eklenmesi hiç de mümkün
görünmüyordu. Tarihe bakarsak, mevcut oyundaki Amerika ve İngiltere
savaş zamanı müttefikleri olan Ruslarla hemen hemen hiç aynı cepheyi
paylaşmadılar. Aynı durum Almanya ve Japonya için de geçerliydi. Ve bu
çoklu oyunculu kısım için büyük sorunlar yaratırdı. Örneğin Ruslar
oyuna eklencek olsaydı Operation Barbarossa (Almanya'nın Rusya'ya
saldırsı - 1941) gibi bir savaş mutlaka işlenmek zorunda kalınacaktı ve
bu da oyunun başlı başına değişmesi anlamına geliyordu. Çünkü Rusya'nın
işgali sırasında yıl 1941'di ve dolayısıyla silah teknolojisi savaşın
son zamanlarına göre epey gerideydi. Örneğin oyunun vazgeçilmezlerinden
olan StG44 (Sturmgewehr 44) taaruz tüfeği ve savaşın en başarılı tank
yok edicisi olarak kabul edilen Jagdpanther ilk olarak 1944'de hizmete
girmiştir. Aynı şekilde Rusların ektili silahlarından olan PPSh-41
ancak Alman saldırısından 4 ay sonra hizmete girebilmiştir. Yani oyuna
Rusya'yı eklemek başlı başına yeni bir oyun yapmak demek anlamına
geliyordu. Aynı durum Pasifik; Amerika ve Japonya savaşı için de
geçerli. Bu 2 önemli cepheyi oyuna dahil etmek bu yüzden çok güç. Relic
Entertainment'dan gelen dedikodular bunun ancak "Company of Heroes 2"
ile beraber mümkün olabileceği yönünde. Company of Heroes'un hikayesi
ilk olarak D-Day (Meşhur Normandiya Çıkarması; 6 Haziran 1944)
harekatıyla başladı ve Opposing Fronts ile yine D-Day sonrası
çarpışmalarla devam etti. Tales of Valor da aynı şekilde D-Day
sonrasını konu alıyor.
Company of Heroes: Tales of Valor her ne kadar bir ek paket olarak
görünse de, daha önce çıkan diğer Company of Heroes oyunları gibi tek
başına oynanabilir olarak çıktı. Yani Tales of Valor'u oynamak için
Company of Heroes ya da CoH: Opposing Fronts'a ihtiyaç duymuyorsunuz.
Oyun 3 yeni senaryo, 3 yeni çoklu oyuncu modu, çoklu oyunculu kısım
için bir çok yeni harita ve 9 yeni araç ile beraber geliyor. 2. Dünya
Savaşında yaşanmış gerçek olayları konu alan bu senaryolar ile savaşın
acımasız atmosferini soluyoruz. Tek rahatsız edici konu senaryolar epey
kısa sürüyor ve her birini bir kaç saat içinde bitirebiliyorsunuz. Her
senaryo kendi içerisinde 3 görevden oluşuyor. Senaryoların ikisini
Alman, birini ise Müttefik kuvvetleri kontrol ederek oynuyoruz. Kişisel
olarak Company of Heroes'u bir bakıma da bu yüzden çok seviyorum.
Bizlere sadece Müttefikler değil, Alman kuvvetleriyle de oynama şansını
tanıyor. Amerikan propagandasından en büyük zararı gören oyun
sektöründe neyseki Relic Entertainment gibi objektif çalışabilen
yapımcılar da var.
Senaryo: Tiger Ace
Tiger Ace, Fransa'nın Villers-Bocage şehrinde geçiyor. 2. Dünya
savaşının en başarılı ve en ünlü tank kumandanı olan
SS-Hauptsturmführer (Yüzbaşı) Michael Wittmann, Doğu Cephesindeki
başarılarıyla Knight's Cross (Şovalye Haçı)'na layık görülmüştü. Doğu
Cepehesindeki büyük başarısından sonra kendisini Fransa'da bulacak ve
İngiliz 7. Zırhlı tümenine bağlı keşif birliklerini nerdeyse tek başına
durduracaktı. Bu İngiliz birlikleri aynı zamanda "Desert Rats" adıyla
Afrika'da isim yapmış tecrübeli birliklerdi. Bu efsanevi çarpışmadan
kısaca bahsetmek gerekirse; D-Day'den 1 hafta kadar sonrası, 13 Haziran
1944. Müttefikler Normandiya çıkarmasını emin bir şekilde devam
ettiriyorlardı. Alman 352. Piyade birlikleri ile çarpışmakta olan
Amerikalılar, Villers-Bocage şehrine hareket etmek üzere emir alan
İngiliz 7. Piyade Tümeni ile Alman Panzer-Lehr Tümeni arasında bir
boşluk oluşturmaya çalışıyordu. Villers-Bocage'a varan İngilizler ikmal
yaptıktan sonra 2. hedefleri olan 213 nolu tepeye doğru hareket
ettiler. Wittmann kendilerinden 200 metre kadar uzaktan geçmekte olan
İngiliz konvoyunu tespit etti. Bölüğündeki diğer 4 Tigerı 213 nolu
tepeye gönderdikten sonra İngilizlere anayoldan saldırıya geçti.
Wittmann yaklaşık 15 dakika süren çarpışma sonucunda 12 tank, 2
anti-tank topu, 13 zırhlı taşıma aracı yok etmişti. Wittmann şehrin dış
kısımlarına ulaştı ve şehir arazisinde piyade desteği olmadan hareket
etmenin tehlikeli olduğunun farkındaydı. Geri dönmeye kadar verdiğinde
İngiliz 1. Piyade tugayının anti-tank saldırısına uğradı ve Tiger'ı
etkisiz hale geldi. Wittmann ve ekibi tanktan kurtulmayı başararak
şehre 7 km uzaklıktaki Panzer-Lehr mevzilerine ulaştılar. Bu sırada
Wittmann'ın bölüğü 213 nolu tepedeki tüm İngiliz birliklerini yok
ederek 30 esir almışlardı. Günün sonunda Wittmann'ın bölüğü 4 Sherman
Firefly, 20 Cromwell, 3 Stuart, 3 M4 Sherman OP, 14 half-track, 16 Bren
Zırhlı Taşıyıcı ve 2, 6 pounder anti-tank topu yok etmişti. Ertesi gün
İngilizler şehri terk edecek ve sonraki 2 ay boyunca Almanlar kasabayı
ellerinde tutacaklardı.
Villers-Bocage sonrası; Ülke çapında bir kahraman haline gelen
Wittmann bir çok şekilde propaganda aracı olarak kullanıldı ve "The
Black Baron" takma adını aldı. Ölümüne kadar müttefik birliklerine
korku salmaya devam etti. 8 Ağustos gecesi halen kim ve ne tarafından
imha edildiği bilinmeyen Tiger007'sinin içinde mürettabatı ile birlikte
öldürüldüğünde 30 yaşındaydı. Hayatı boyunca 138 tank, 132 anti-tank
topu ve sayısız zırhlı araç yok etmiştir.
Tiger Ace bize bu efsanevi çarpışmayı yaşatırken oynanışa da büyük
yenilikler getiriyor. Tales of Valor RTS'lerde bir devrim daha yaparak
Direct-Fire özelliğini bize sunuyor ve yine kendisini diğer RTS
oyunlarından ayırıyor. Direct-Fire tankınızın topunu istediğimiz
şekilde özgürce hareket ettirebilmemizi sağlıyor. Tiger'ınımızın özel
patlayıcı ve zırh delici mermilerini istediğimiz zaman, istediğimiz
yere ateşleyebiliyoruz. Fakat bu özellik şimdilik sadece senaryolar ve
Operation: Panzerkrieg modu için mevcut. Tankımızın ekibi şöyle; mermi
yükleyici Lizke, radyo operatörü Berndt, sürücü Schroif ve atıcı
Schultz. Bu 4 ekip elemanın her birinin yeteneklerini özel olarak
geliştirebiliyoruz. Örneğin XP punalarımızı sürücü Schroif'e yatırırsak
tankımız çok daha hızlı gitmeye başlıyor ve tankın motoruyla ilgili
etkili özelliklerimiz oluyor. Savaşta çarpıştıkça XP kazanıyoruz ve
yeni özellikleri açıyoruz. Oyundaki seslendirmeler de her zamanki gibi
çok eğlenceli olmuş. Wittmann ve ekibi devamlı panik içinde
birbirleriyle tartıştıkça siz de kendinizi savaşın içinde
hissediyorsunuz. Tiger Ace bize Villers-Bocage savaşını yaşamamız için
sunulmuş bir eser. Wittmann ve ekibi birlikte saldırıya geçmek
üzereler. Onları yalnız bırakmayın.
Senaryo: Causeway
Causeway'de Amerikan 82. Airborne'un 2. Dünya Savaşı'nın pek bilinmeyen
ama önemli çatışmalarından birine sahne olan La Fière geçiti savaşını
anlatıyor. 82. Airborne'a bağlı Able ve Baker adlı 2 mangayı kontrol
ederek geçiti güvene almaya çalışıyoruz. Able ve Baker'ın birbirlerini
tamamlayan özellikleri mevcut. Able tamamen anti-piyade odaklı agresif
bir takım iken, Baker onların tersine daha taktik ve anti-tank odaklı
bir takım. Able takımını Thompson SMG'ler ile donattığımızda tam
anlamıyla bir ölüm timi oluşturmuş oluyoruz. Baker'da bize Recoilless
Rifle(sekme şansı düşük olan bir çeşit roketatar)'lar ile anti-tank
savunması sağlıyor. Bu 2 takımı iyi kombine ederek büyük işler
başarabiliyoruz. Gelen düşman yoğunluğuna göre geliştirmeler
kullanabiliyoruz. Daha fazla şarjör kapasitesi veya fazladan bir
Recoilless Rifle almamız mümkün. Askerlerimize el bombası, dinamit,
sprint gibi bir çok ek özellik de verebiliyoruz. Bu özellikleri
kendimize has oyun stilimize göre istediğimiz gibi kullanabiliyoruz.
Şiddetli Alman saldırılarını sadece 2 grup cesur askerle püskürtmeye
hazır olun!
Senaryo: Falaise Pocket
Ağustos 1944, Normandiya'daki durum Almanlar için kötüye gitmeye devam
ediyordu. Müttefiklerin 6 Haziran'da başlattıkları saldırı yavaş ama
emin adımlarla sürüyordu. Cherbourg limanı 27 Haziran'da, önemli
noktalardan biri olan Caen şehri ise 20 Temmuz'da müteffik kuvvetlere
kaybedilmişti. Müttefiklerin sıradaki hedefleri Falaise kasabası
olacaktı. Bu senaryoda Falise'e akın eden müttefik kuvvetlerini
durdurmak için tüm gücümüzle savaşmak zorundayız. Falaise savunmasında
Luftwaffe (Alman Hava Kuvvetleri) önemli rol oynuyor. Luftwaffe yer
birlikleri bize efsanevi Flak88'leri istediğimiz yere
yerleştirebilmemize ve Direct-Fire özelliği ile bu inanılmaz aletlerin
tadını çıkarma imkanı sunuyor. Bu senaryoda Wehrmacht ve Panzer Elite
birliklerini bir arada yönetiyoruz. Aynı şekilde commander abilityleri
de miks edilmiş halde. İsterseniz tamamiyle savunma odaklı oynayabilir,
butter-fly mayınları ve booby tuzaklarından yararlanabilir, isterseniz
en iyi savunma saldırıdır mantığıyla Firestorm ve V1 gibi önemli
silahları kullanabilirsiniz. Bu gibi sayıda özelliği CP (command point)
kazandıkça açıyoruz. Şehirdeki belli karakol bölgelere asker göndererek
oradaki birlikleri uyandırmamız isteniyor. Bunu yaparak MG42,
Stormtrooper gibi farklı asker sınıflarından yararlanabiliyoruz ve aynı
zamanda karakol etrafındaki üniteler emrimiz altına giriyorlar. Falaise
Pocket da Causeway benzeri savunmaya yönelik bir oynanışa sahip.
Başlarda üzerinize gelen düzinelerce müttefik tankının Flak88'lerin
gücü altında ezilişini izlemek eğlenceli olsada, gittikçe güçlenen
müttefik saldırılarında bir süre sonra etkisiz kalacaklar. Bu noktadan
sonra ise elinizdeki sınırlı birlikler ile bir mucize bekleyeceksiniz.