Oyunuzu bana verin!
“Ah bana verecekler şu şehrin yönetimini..!”, “Ah bir başa geçsem!..”,
“Bu kadar zor mu küçük ve basit bir işi yapmak, anlamıyorum!” gibi
sitemlerde bulunanlara, yıllardır sanal ortamda bu isteklerini
sınayabilme imkânı sunan SimCity serisi, yepyeni bir şekilde karşımıza
çıkmaya hazırlanıyor.
SimCity Societies isimli yeni SimCity oyunu, artık seriden biraz kopma
çabası sergilemekte. Bunun anlamı klasik, “şehrin alanlarını belirle,
gerekli ihtiyaçları karşıla, ileri sar, koca bir şehrin olsun, mutlu ol”
sisteminin dışına çıkılıyor olması. Hazırlanan yeni oyunda sadece
“bina”larla değil tüm “vatandaş”larla ilgilenilecek.
Sanal şehrimiz daha da güzelleşiyor!
Hatırlayacağınız üzere eski oyunlarda, fabrika, mağaza veya ev şeklinde
belirlediğimiz alanlara elektrik ve su sağlayınca bu bölgeler toprağa
atılmış tohum misali kendiliğinden ortaya çıkıyor ve büyümelerini
izliyorduk. Bundan sonra Societies’de tüm binaları kendi elimizle
yerleştireceğiz. Bu bir anlamda oyunu daha zor ve komplike kılsa da
geliştirilmiş arayüz ve yönetimsel araçlarla bunları yapmak oyundan
alınan hazzı yükselttiği gibi, SimCity serisini bugüne kadar olduğundan
çok daha “esnek” hale getiriyor. Yeni sistemi biraz daha açıklayalım.
Oyunda 3 tip bina var: Nüfusun artması için evler, gelirin artması için
işyerleri, ve şehir sakinlerinin eğlenecekleri Venues mekânları. Venues
dediğimiz bölgeler, oyunda çok önemli bir yer tutacak. Çünkü eğer
insanlar mutsuz olurlarsa, işe gitmeyecekler, kanun dışı işler bile
yapmaya başlayabilecekler (duvarları boyamak gibi). Yapı sistemine
birkaç ek bilgi daha vermek gerekirse, artık su için boru döşemek,
elektrik için hat çekmek gibi dertler tarih oluyor. Tüm bunlar otomatik
sağlanacağı gibi, vergi sistemi de tamamen kaldırılmış ve yapılan
binalara gelen vatandaşlardan kazanılan gelir sistemi oyuna eklenmiş.
Aslında SimCity Socities bir nevi “City Tycoon + Sims” konseptine
çekilmeye çalışılmış. Hem ayrıntılı hem de oynanışı kolay ve eğlenceli.
Pardon, şehir merkezine nasıl gidebilirim?
Oyunun üzerinde Tilted Mill çalıştığı için Tilted Mill’in eski
projelerinden birçok benzerliği Societies’de görebileceğiz. Mesela
Caesar IV’de olduğu gibi şehri tek tıklamayla rahat rahat
görüntüleyebileceğiz veya işlerine giden vatandaşlarımızın ne yaptığını
gün boyu izleyip Sims’lerde olduğu gibi tepelerindeki “ruh hali”
işaretinden mutlular mı değiller mi anlayabileceğiz. Vatandaşlarımızın
(Simlerimizin) ruh hallerini etkileyecek olan belli başlı altı değişken
bulunmakta ki bunları da yapacağımız binalar yükseltecek veya düşerecek.
Bu değişkenler şunlar: Üretkenlik (Productivity), Huzur (Prosperity),
Yaratıcılık (Creativity), Ruhsallık (Spirituality), Otorite (Authority)
ve Bilgi (Knowledge). 350 tip bina bulanacak olan oyunda, tüm bu
değişkenleri veya yapmak istediğimiz şehire göre bazılarını en iyi
seviyeye getirmeye çalışacağız; ancak tabii daha ilk aşamadan elimizin
altında 350 binanın tümü birden bulunmayacak. Bu da oyundaki yeni bir
anlayış denilebilir, yani bölüm geçerek veya sizden istenen işleri
yaptıkça yeni tip binalar yapıma açılacak. Bu sayede mesela metro hattı
yapabilmeyi edinince artık trafik sorunumuz çok azalmış olacak. Azalan
trafik, işine çabuk giden stressiz vatandaş demek, bu da mutluluk olarak
geri dönüşüm demektir.
Sadece bina mıdır yani?
Yukarıdaki paragraflarda bahsettiğim üzere SimCity Societies esnek bir
oyun olarak hazırlanmakta. Şehrinizi nasıl kuracağınız size kalmış.
İster parklarıyla, gölleriyle bir eğlence şehri kurun, ister dev
gökdelenleriyle büyük bir metropol, ister küçük bir kasaba; isterseniz
okulları, üniversiteleri ile bir “öğrenci şehri” yapın, isterseniz
fabrikaları, atölyeleri ile bir “sanayi şehri” yapın. Tabii yaptığınız
şehrin görüntüsü de aynen yapmak istediğinizle paralel olacak. Bunu da
şehirdeki kameralarla izleyebileceksiniz. Unutmadan hatırlamakta yarar
var. Mesela büyük bir sanayi şehri yaptınız. Bu durumda şehirde yaşayan
insanlarınızın karakteristik özellikleri de buna göre şekil alacak. Yani
mutlu etmeniz gereken binlerce “işçi” vatandaşınız olacak. Bundan ötürü
ücretleri, çalışma yerlerini, trafik sorunlarını, çalışma saatlerini
iyi ayarlamanız gerekecek.
Tüm oyunda yapabilecekleriniz sadece binalarla ile sınırlı değil.
İsterseniz bir kültür bile yaratabilirsiniz; sosyal cemiyetler, gruplar
kurup vatandaşlarınızın bunlara katılmasını sağlayabilirsiniz.
Societies’de insanlara odaklanıldığı, dolayısıyla onların tüm
isteklerini, ihtiyaçlarını takip etmemiz gerektiği için grafik motoru da
Caesar IV ve Children of the Nile benzeri bir sistem olarak karşımıza
çıkacak. Yani şehri çok yakından izleyip, insanları rahatlıkla takip
edebileceğiz. Bu tabii aslında daha küçük bir nüfus demek oluyor. Eski
serilerdeki gibi milyonluk nüfuslara artık çıkamayacağız.
Oyunun kimi hayranları oyundaki bu köklü değişiklikleri iyi yönde
yorumluyor, diğer kimi hayranları ise kötü. Ancak görünen o ki oyun
dünyasına çok yakında daha değişik bir “SimCity” katılmak üzere.
Bekleyip göreceğiz...
“Ah bana verecekler şu şehrin yönetimini..!”, “Ah bir başa geçsem!..”,
“Bu kadar zor mu küçük ve basit bir işi yapmak, anlamıyorum!” gibi
sitemlerde bulunanlara, yıllardır sanal ortamda bu isteklerini
sınayabilme imkânı sunan SimCity serisi, yepyeni bir şekilde karşımıza
çıkmaya hazırlanıyor.
SimCity Societies isimli yeni SimCity oyunu, artık seriden biraz kopma
çabası sergilemekte. Bunun anlamı klasik, “şehrin alanlarını belirle,
gerekli ihtiyaçları karşıla, ileri sar, koca bir şehrin olsun, mutlu ol”
sisteminin dışına çıkılıyor olması. Hazırlanan yeni oyunda sadece
“bina”larla değil tüm “vatandaş”larla ilgilenilecek.
Sanal şehrimiz daha da güzelleşiyor!
Hatırlayacağınız üzere eski oyunlarda, fabrika, mağaza veya ev şeklinde
belirlediğimiz alanlara elektrik ve su sağlayınca bu bölgeler toprağa
atılmış tohum misali kendiliğinden ortaya çıkıyor ve büyümelerini
izliyorduk. Bundan sonra Societies’de tüm binaları kendi elimizle
yerleştireceğiz. Bu bir anlamda oyunu daha zor ve komplike kılsa da
geliştirilmiş arayüz ve yönetimsel araçlarla bunları yapmak oyundan
alınan hazzı yükselttiği gibi, SimCity serisini bugüne kadar olduğundan
çok daha “esnek” hale getiriyor. Yeni sistemi biraz daha açıklayalım.
Oyunda 3 tip bina var: Nüfusun artması için evler, gelirin artması için
işyerleri, ve şehir sakinlerinin eğlenecekleri Venues mekânları. Venues
dediğimiz bölgeler, oyunda çok önemli bir yer tutacak. Çünkü eğer
insanlar mutsuz olurlarsa, işe gitmeyecekler, kanun dışı işler bile
yapmaya başlayabilecekler (duvarları boyamak gibi). Yapı sistemine
birkaç ek bilgi daha vermek gerekirse, artık su için boru döşemek,
elektrik için hat çekmek gibi dertler tarih oluyor. Tüm bunlar otomatik
sağlanacağı gibi, vergi sistemi de tamamen kaldırılmış ve yapılan
binalara gelen vatandaşlardan kazanılan gelir sistemi oyuna eklenmiş.
Aslında SimCity Socities bir nevi “City Tycoon + Sims” konseptine
çekilmeye çalışılmış. Hem ayrıntılı hem de oynanışı kolay ve eğlenceli.
Pardon, şehir merkezine nasıl gidebilirim?
Oyunun üzerinde Tilted Mill çalıştığı için Tilted Mill’in eski
projelerinden birçok benzerliği Societies’de görebileceğiz. Mesela
Caesar IV’de olduğu gibi şehri tek tıklamayla rahat rahat
görüntüleyebileceğiz veya işlerine giden vatandaşlarımızın ne yaptığını
gün boyu izleyip Sims’lerde olduğu gibi tepelerindeki “ruh hali”
işaretinden mutlular mı değiller mi anlayabileceğiz. Vatandaşlarımızın
(Simlerimizin) ruh hallerini etkileyecek olan belli başlı altı değişken
bulunmakta ki bunları da yapacağımız binalar yükseltecek veya düşerecek.
Bu değişkenler şunlar: Üretkenlik (Productivity), Huzur (Prosperity),
Yaratıcılık (Creativity), Ruhsallık (Spirituality), Otorite (Authority)
ve Bilgi (Knowledge). 350 tip bina bulanacak olan oyunda, tüm bu
değişkenleri veya yapmak istediğimiz şehire göre bazılarını en iyi
seviyeye getirmeye çalışacağız; ancak tabii daha ilk aşamadan elimizin
altında 350 binanın tümü birden bulunmayacak. Bu da oyundaki yeni bir
anlayış denilebilir, yani bölüm geçerek veya sizden istenen işleri
yaptıkça yeni tip binalar yapıma açılacak. Bu sayede mesela metro hattı
yapabilmeyi edinince artık trafik sorunumuz çok azalmış olacak. Azalan
trafik, işine çabuk giden stressiz vatandaş demek, bu da mutluluk olarak
geri dönüşüm demektir.
Sadece bina mıdır yani?
Yukarıdaki paragraflarda bahsettiğim üzere SimCity Societies esnek bir
oyun olarak hazırlanmakta. Şehrinizi nasıl kuracağınız size kalmış.
İster parklarıyla, gölleriyle bir eğlence şehri kurun, ister dev
gökdelenleriyle büyük bir metropol, ister küçük bir kasaba; isterseniz
okulları, üniversiteleri ile bir “öğrenci şehri” yapın, isterseniz
fabrikaları, atölyeleri ile bir “sanayi şehri” yapın. Tabii yaptığınız
şehrin görüntüsü de aynen yapmak istediğinizle paralel olacak. Bunu da
şehirdeki kameralarla izleyebileceksiniz. Unutmadan hatırlamakta yarar
var. Mesela büyük bir sanayi şehri yaptınız. Bu durumda şehirde yaşayan
insanlarınızın karakteristik özellikleri de buna göre şekil alacak. Yani
mutlu etmeniz gereken binlerce “işçi” vatandaşınız olacak. Bundan ötürü
ücretleri, çalışma yerlerini, trafik sorunlarını, çalışma saatlerini
iyi ayarlamanız gerekecek.
Tüm oyunda yapabilecekleriniz sadece binalarla ile sınırlı değil.
İsterseniz bir kültür bile yaratabilirsiniz; sosyal cemiyetler, gruplar
kurup vatandaşlarınızın bunlara katılmasını sağlayabilirsiniz.
Societies’de insanlara odaklanıldığı, dolayısıyla onların tüm
isteklerini, ihtiyaçlarını takip etmemiz gerektiği için grafik motoru da
Caesar IV ve Children of the Nile benzeri bir sistem olarak karşımıza
çıkacak. Yani şehri çok yakından izleyip, insanları rahatlıkla takip
edebileceğiz. Bu tabii aslında daha küçük bir nüfus demek oluyor. Eski
serilerdeki gibi milyonluk nüfuslara artık çıkamayacağız.
Oyunun kimi hayranları oyundaki bu köklü değişiklikleri iyi yönde
yorumluyor, diğer kimi hayranları ise kötü. Ancak görünen o ki oyun
dünyasına çok yakında daha değişik bir “SimCity” katılmak üzere.
Bekleyip göreceğiz...